Covid-19 pandemi süreciyle birlikte başlayan dijital dönüşüm emlak sektöründe hız kaybetmeden devam ediyor. 2024 yılı içinde daha da hız kazanacağa benziyor.
Emlak sektörü, emlakçı, emlak danışmanlığı, satılık ve kiralık işleri karmaşık bir seyir izliyor. 2023 yılı kiracı ve ev sahibi ilişkileri açısından yoğun geçerken trendleri de hayli etkili bir biçimde yönlendirdi.
Covid-19 pandemi süreciyle birlikte başlayan dijital dönüşüm emlak sektöründe hız kaybetmeden devam ediyor. 2024 yılı içinde daha da hız kazanacağa benziyor.
Teknolojik gelişmelerin de katkısıyla yer değiştirmelerin artması, mesafelerin uzaması, ulaşım maliyetlerindeki yükselişler gayrimenkul işlemlerini ve emlakçı hizmetlerini çevrimiçi boyutun içine iyice almaya başladı.
Emlak sektörü için de son derece pratik olan sanal tur, artırılmış gerçeklik, online ödeme gibi sistemler alıcı ve satıcı açısından da daha pratik ve verimli hale geldi.
Gayrimenkul işlemleri ve emlakçı faaliyetleri dijital yeniliklerle daha hızlı gerçekleştirilebilmektedir.
Bu sürecin etkin faktörlerinden biri de dijital dönüşümle birlikte çevre konusunda gelişen hassasiyet olmuştur. Çevre konusunda hassas davranmaya özen gösteren insanlarla çevreci damarı temsil eden ve bu özellikleri taşıyan yeşil yapılara gösterilen ilgi de başka bir konudur.
Yoğun hayat koşturmacası ve insanların daha rahat ve kolay yaşam alanlarını tercih etmesi akıllı ev sistemleri talebini yukarılara taşıyor. Haliyle akıllı evlerin sahipleri eşyaları da uzaktan kontrol edilebilir cihazlar cinsinden tercih ediyor.
Emlak sektörü teknoloji entegrasyon ve yapay zeka destekli yönetim sistemleri rüzgarıyla ivmesi her an artan bir hızla yol alıyor. Yatırımcılar, bu dijital dönüşüm sağanağında geleceğin yaşam biçimlerine yatırım yapmayı daha karlı olarak görüyor.
Bu çağın insanı, dünyayı koruyan, çevreyi önemseyen, kirletmeyen, geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanıldığı yeşil binalar talep ediyor.
Enerjinin verimli kullanıldığı, tasarruf edildiği, su israfını minimuma indiren, sürdürülebilir mimari yapı özellikleri ön plana çıkmaya başladı.
Bu gelişmeler yatırım amaçlı talepleri de yeşil binalar ve sürdürülebilir mimari yapılara doğru kaydırıyor. Emlak sektörü arzı da haliyle talebin olduğu yöne doğru yol alıyor.
Kalabalıklardan kaçma, uzaklaşma, ofis yerine evden çalışma imkanına sahip olanlar şehirlerin dışına yöneliyor. Sakin, sessiz ve tabiatla baş başa yerlerde yaşamak istiyor. Bu nitelikteki talepler gecikmeden yatırımcıların dikkatini çekerek şehir dışında ama yaşam kalitesi yüksek emlak projelerini ayağa kaldırıyor. Bu projeler yeni yatırım fırsatları olarak da tarafları mutlu eden sonuçlar oluşturuyor.
Şehir dışında, uzaktan çalışma, hibrit çalışma olarak tanımlanan bu tercihlerin yaygınlaşmaya başlamasıyla ofis ve işyeri alanları da ilgiyi buralara taşıyor.
Esnek çalışma alan ve imkanlarına sahip olan ve olmak isteyenler emlak sektörüne uzun vadeli yatırım fırsatı olarak değerlendirilebilecek farklı bir alternatif trend daha sunuyor.
Üniversitelerin ve üniversiteye giden öğrencilerin sayısının artması, 18 yaş sonrası bireysel yaşama trendinin yaygınlaşmaya başlaması emlak sektörü için yeni bir trend daha gündeme taşıyor.
Genç nüfusun bu tercihinin yanında küçülmeye giden, çekirdek aileden de küçük, sadece karı koca ya da tek başına yaşayanlar ve yaşlılar nüfus yapısını etkiliyor.
Farklı yaş gruplarında minimalist yaşama yönelen veya zorunda olanlar özel emlak projesi arıyor. İhtiyarların sağlık ve sosyal ihtiyaçlara uygun alan arayışları var. Bu gelişimi iyi değerlendiren yatırımcılar emlak sektörüne hareketlilik kazandırıyor.
Uzaktan çalışma, son on yılda %160 oranında artmış. Teknolojinin yükselişi ve COVID-19 pandemisinin daha da hızlandırmasıyla birlikte uzaktan çalışma modern iş gücünde her yerde bulunur hale gelmiştir.
Uzaktan çalışanların, ofis içi meslektaşlarına göre %15 daha üretken olabildiği, %50’sinin bir uzaktan çalışma politikası veya standart uyguladığı, şirketlerin %30’unun uzaktan çalışma politikası uygulamayı planladığı araştırmalar sonucu ortaya çıkmış.
Uzaktan çalışma, modern işgücünün kalıcı bir özelliği haline gelmiştir. İşletmeler, uzaktan çalışma politikalarını ve altyapılarını çalışanların ve iş operasyonlarının benzersiz ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlamaktadır.
Bu istatistikler, uzaktan çalışmanın hem avantajlarını hem de zorluklarını yansıtmasına rağmen konunun emlak sektörünü ilgilen tarafı ise piyasaya hareket getirmesidir.
Türkiye’de bulunan yapıların çok büyük çoğunluğunun tarihi nitelik taşımaması, mevcut çağa göre kaliteli bir yaşam imkanına sahip olmaması yapıların dönüştürülme zorunluluğunu doğurmuştur.
2024 yılı, şehirlerin yüzünü değiştiren kentsel dönüşüm rüzgarlarının esintilerini her köşede hissettirdiği bir yıl olarak kayıtlara geçti.
Modern yaşamın beklentileri doğrultusunda şekillenen bu dönüşüm süreci, sadece binaların ve sokakların fiziksel görünümünü değiştirmekle kalmadı. Aynı zamanda emlak piyasasının derin sularında dalgalar oluşturdu.
Yenilenen mahalleler, parlayan cepheler, değişen yaşam tarzları meydana geldi. Bunlar 2024’ün emlak sektörüne de etki edecek gibi görünüyor. Kentsel dönüşümü anlamlandırmak için birer kilit nokta haline geldi.
Kentsel dönüşümün emlak piyasası üzerinde 2024 yılında dinamik etkileri, fırsatları ve zorlukları elbette olacak. Kentsel dönüşüm projeleri, genellikle emlak fiyatlarında önemli bir artışa yol açar.
Yenilenen bölgelerdeki modern konutlar ve iş yerleri, bölgenin cazibesini artırarak, emlak değerlerinde yükselişe sebep olur. Yenilenen kentsel dönüşüm bölgeleri, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunar.
Kentsel dönüşümün getirdiği modern yapılar ve artan yaşam kalitesi, yatırımcıların ilgisini çeker. Hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için çekici hale gelir.
Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki dönüşüm projeleri, yerli ve yabancı yatırımcıların odak noktası haline gelmiştir.
Bu projeler, şehirlerin fiziksel yapısını değiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda emlak piyasasındaki dinamikleri de yeniden şekillendiriyor.
Artan kiralama taleplerinin birkaç sebebi ve bu talepler emlak sektörünü çeşitli şekillerde etkileyecektir.
İnsanlar, satın alma maliyetlerinden kaçınmak için kiralama seçeneğini tercih edebilir. Kiralama, daha düşük başlangıç maliyetleri gerektirir ve taşınma esnekliği sağlar.
Genç nüfus, iş değişiklikleri veya eğitim amaçlarıyla sık sık yer değiştirebilir. Bu nedenle kiralama daha cazip hale gelir.
Mobilite, insanların farklı şehirlerde veya ülkelerde yaşama eğilimini artırır.
Yatırımcılar, gayrimenkullerini kiraya vererek pasif gelir elde etmek isteyebilir.
Kiralama, yatırım portföyünün çeşitlendirilmesine yardımcı olabilir.
İnsanlar, daha az taahhüt gerektiren kiralama seçeneğini tercih edebilir.
Çalışma alışkanlıklarındaki değişiklikler (örneğin uzaktan çalışma), kiralama taleplerini etkileyebilir.
Turistik bölgelerdeki kısa dönemli kiralama, turistlerin konaklama ihtiyaçlarını karşılar.
Airbnb gibi platformlar, kısa dönemli kiralama taleplerini artırabilir.
Bütün bu değişim, dönüşüm ve yenilik rüzgarları Kayseri için de geçerlidir. Kayseri'de emlak sektörünün her hareketinden doğrudan etkilenmektedir. Feza Gayrimenkul olarak bu trendleri izliyor, yeni yatırım fırsatlarını sizler için araştırıyoruz.
